“SERVET VERGİSİ”

Eşitsizlik Raporu
Dünya Eşitsizlik Laboratuvarı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) desteğiyle, Dünya Eşitsizlik Raporu 2022’yi yayınladı. Raporun Yönetici özetini inceledim. Ekonomi, cinsiyet, iklim değişikliği vs. genel başlıkları altında eşitsizliği değerlendiriyor. Gelir dağılımı eşitsizliği can yakıcı ve insanlığa en yakın tehdit olduğu için bir iki alıntı ve değerlendirme yapmak istedim.

O derece yani
“Eşitsizliğe dair temel bilgilerden yoksunuz.” Rapor özetinin birinci paragrafının birinci cümlesinde geçiyor. “Şiddeti zuhurundan gizlenmek” diye bir kavram var. Hatırladım. O kadar yoğun o kadar çok ki görünmez anlamına geliyor. Hava gibi mesela. Eşitsizlik de o derece yani.
İlk 100 zengini inceleyin
Her yıl devletler tarafından büyüme rakamları yayınlandığı halde büyümenin nüfusa nasıl dağıtıldığının verisinin olmamasından, ekonomik politikalar nedeniyle kimin kazanıp kimin kaybettiği hakkında verinin olmamasından yakınıyor, raporu yazanlar.
Kim yakınmıyor ki? Yersiz bir yakınma. Her ülkedeki ilk 100 zengin incelendiğinde hem kimin kazandığını hem de kazancın kime dağıtıldığını izleyebilirsiniz. Servet de şüphesiz onlarda birikiyor.
Aslında raporda durumu tespit ediyorlar; “Dünya nüfusunun en zengin %10’u küresel servetin %76’sına sahip” “Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa” Necip Fazıl durumun şiirini yazmış, yıllar yıllar önce. Misal o misal, aynı misal.
Nasıl bir politik seçim
1980’lerden sonra gerçekleşen bir dizi deregülasyon ve serbestleştirme politikasının, bazı ülkelerde olağanüstü bazı ülkelerde ise görece az eşitsizliği artırdığı tespit ediliyor. Bu durumun, politik bir seçim olduğu iddia ediliyor. Bu nasıl bir siyasi seçim? Kim yapıyor bu seçimi? Nasıl bir siyasi seçim olursa bu durum olmaz? Özet raporun sonunda tutunulacak bir ipucu verilmiş.
Ülke içi eşitsizlik kat kat artmış
1980’i takip eden süreçte; “Ülkelerdeki en zengin %10 ile en yoksul %50 gelir grubundaki bireylerin ortalama gelirleri arasındaki fark, 8,5 kattan 15 kata yükselerek neredeyse iki katına çıktı.” Deniyor ve ülkeler içindeki eşitsizliklerin ülkeler arasındaki eşitsizliklerden daha büyük olduğu tespit ediliyor.
Gerçek daha da can yakıcı
“Bugün küresel eşitsizliklerin 20. Yüzyılın başlarında Batı emperyalizminin zirvesinde olduğu kadar yüksek düzeylerde olduğu görülüyor.” Batı emperyalizmi zirveden hiç inmedi ki hep yeni zirveleri zorluyor. Bu sonuç hiç de sürpriz değil. 1820 yılında ülkeler arası eşitsizlik küresel eşitsizliğin %11’ini, 2020 yılında %32’sini temsil ediyormuş. Batının vahşi iştahı doymuyor işte. Tabi bu verisine ulaştıkları. Gerçeğin daha can yakıcı olduğundan emin olabilirsiniz.
Son yıllarda gelişmekte olan ülkelerdeki büyümeye rağmen, küresel en yoksul %50’nin gelirden aldığı pay da, tarihsel olarak düşüyormuş. Hali hazırda %10’un altında.
Ülkeler zenginleşiyor devletler fakirleşiyor
Şu tespit bomba: “Son 40 yılda ülkeler önemli ölçüde zenginleşirken devletlerinin önemli ölçüde yoksullaştığını görüyoruz. Zengin ülkelerde kamu aktörlerinin elindeki servetin payı sıfıra yakın veya negatif. Yani servetin tamamı özel kişilerin elinde.” Ama her şeyi devletten bekleyen anlayış her yerde yükseliyor. Serveti artanların sorumluluğu ?! Kazanmaktan başka gayesi olmayan özel sektörün eline kalan insanlığın vay haline?! Bak bu da önemli: “2020, küresel milyarderlerin servet payında kaydedilmiş en yüksek artışa sahne oldu.” Yalnız mı yiyecekler?!
Servet vergisi
Sermaye sahipliği, teknoloji yeteneği, girişim bilgisi vs… aynı şekilde değişip dönüşmeye devam ederse ki edecek, durum her gün biraz daha kötüye gidecek. Devletin güçlendirilmesinden ve servetin herkesin işine yarayacak şekilde dağıtılmasından başka yol yok. Rapor bu amaçla bir politika da öneriyor. Küresel multimilyonerler üzerindeki mütevazı ve kademeli bir servet vergisi. Çok nezaketle söylemişler ama söylemişler. İyi etmişler.
Yanlış anlaşılmasın
Dünya servetinin %76’sına sahip olanlar, bir kısmını yiyebilecekleri zenginliklerinin devam etmesini istiyorlarsa bu servetin bir kısmından feragat edecekler. Gelecekte bir devlet kavramı var olacaksa, onun yolu da buradan geçiyor. Aksi halde herkesi rahatsız edecek inanılmaz çalkantılar dünyanın kapısında. Yalnız dikkat, ötv, gelir vergisi, kdv vs. nihayetinde yine topluma fatura edilen vergilerden bahsetmiyorlar, servet vergisinden bahsediyorlar. Biriktirmişlerden alıp, vatandaşa vermek mevzu. Yanlış anlaşılmasın. Olursa güzel bir başlangıç olur, herkes için.

Yorum bırakın