31 Mart 2024 – 6

Her seçim aynı zamanda kampanyalar mücadelesidir.
31 Mart 2024 seçimlerinde böyle bir mücadele görmedik.

Rahmetli Erol Olçok tarafından yapılan kampanyaları mumla ararken CHP’nin özellikle İstanbul’da yaptığı kuşatıcı kampanyaya şahit olduk. Bu kampanya herhangi bir mücadeleye girmeden seçimin sonucuna etki etti.

AK Partinin kampanyamsı çalışması “Gerçek Belediyecilik” mottosu üzerine kuruldu.
İstanbul’da bayrak bir cümle yani temel vaad bile yoktu.
Sadece İstanbul. Yeniden İstanbul. Siztem İstanbul. ÇareSiz İstanbul. Eşi görülmedik bir kakafoniye hizmet ettiler.

Kampanya görselden, afişten, videodan ibaret bir mevzu değil.
Teşkilatın, gönüllülerin, parti üyelerinin, kahramanın… kolektif çalışmasıyla yapılıyor.
Sonuca hizmet eden bir süreç yönetimidir.
CHP kampanyasında bunu gördük. AK Parti kampanyasında maalesef göremedik.

AK Parti, İstanbul’da rakip adayın eksikleri üzerine bir söylem geliştirdi. Temel Atmama Töreni. Tatil Bana Çok Yakışıyor. Kar Fırtınasında Büyükelçi Yemeği. Selde Kayak Keyfi. Hatırlamıyorum. Yetişmezdi. Bavul Bavul Paralar… CHP Adayı’nın bolca eleştirisi yapıldı.
Her bir eleştiri bir karalama olarak kabul edildi.
İstanbul dışındaki AK Parti adaylarının aynı söylemlerle kitlelerin önüne çıkması, CHP İstanbul Adayı’nın seçimini ulusal boyuta taşıma kastına hizmet etti.

CHP adaylarının inanmış gönüllüleri, savunucuları göz doldurdular.
AK Partinin söylem ve iddiaları ise kurumsal, dolayısıyla soğuk düzlemde kaldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, ne kadar çok çalıştıklarını anlatan destek kampanyası, adayın kampanyasına güç verdi. CHP icraat açısından AK Partiyle kıyaslanamayacak olsa da CHP de icraatçı olarak etiketlendi. “Mesele icraatsa bakın biz de yapıyoruz” demeyi başardılar. AK Parti adaylarının icraat ve projelerini boşluğa düşürdüler.
Yeniden Refah Partisi başta olmak üzere DEM Parti ve Zafer Partisi’nin kampanyalarını da CHP’nin destek kampanyasına dönüştürmeyi başardılar.

Kampanyalarını 3 aylık bir periyoda sıkıştırmadılar. Bir yaşam tarzı, bir anlayış, bir alternatif inşaa etmek üzere seçildikleri günden itibaren çalışmaya başladılar. İş yapmaktan kampanya hazırlamaya vakit bulamayan AK Parti ise seçimin son günlerinde bile kampanya fikri geliştiremeye çalışıyordu. CHP ve destek kampanyaların ipe sapa gelmez iddialarına bile mukabele edilemedi.

Erol Olçok dönemi kampanyaları efsaneydi.
Bu yalnız Erol Olçok’tan kaynaklanmıyordu.
O dönemler AK Parti kampanyaya büyük önem veriyordu.
Erol Olçok verilen bu önemin gereğini yapıyordu.
Takip eden süreçte AK Parti kampanya yapmaya önem verirse pekala çok iyi kampanyalara imza atabilir. Çünkü AK Parti’nin kurabileceği cümlelerle aşık atacak bir siyasi aktör henüz yok.