(Ağustos, 11, 2006, baydaroglu.blog.com)

Koca bir yatak.

Sıcak bir duş.

Ömrüne henüz başlamış diş fırçası.

Ortasından sıkılmış diş macunu.

Kahvaltı masası.

Balkonda koca kültablası.

Arabanın arasına konuşlandığı ağaçlar.

Kahramanlarını gösteren çocuk.

Hastane kapısı.

Birbirine kavuşmaya çalışan yollar.

Birbirinden yol kapmaya çalışan arabalar.

Yolcu indirmek için zınk diye duran minibüs.

Yaya kaldırımından karşıya geçmeye çalışan insanlar.

Işığın yeşile dönmesini sabırsızlıkla bekleyen şoförler.

Sağ şerit kapalı olduğu halde öndekini sıkıştıran lüks araba.

Hız kontrolü için köprü altına sinmiş sivil polis otosu.

Gökdelenlerle kuşatılmış şehir merkezi.

Alışveriş mabedi bir yapı.

Çocukların henüz şenlendirmediği bir mahalle ve çocuk parkı.

Rengarenk çiçekler ve yemyeşil bir bahçe…

Hayat soluk bir fotoğraf karesinden daha gerçek değil.