HAYDİ İZMİR, DÖK DÜŞMANI DENİZE

“Öyle insanlardır ki taştan yapılmış bir kaleye kadife derler.” Tan Sağtürk

(Yazı Dizisi 1)
20 Mayıs 2020, Çarşamba.
27 Ramazan 1441.
Kadir Gecesi’nden bir gün sonra; Ramazan Bayramı’ndan üç gün önce.
İzmir’de tarihimize; İslam tarihine geçecek yeni nesil bir saldırıyla sarsıldık.

Bilgisayar korsanları; İzmir’de merkezi sisteme sızıp; Ezan-ı Muhammedi yerine Sosyalist Marşı’nı minarelerden yayınladılar.

CHP Eski İzmir İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir’in;
“İzmir Odunkapı Cami, Çav bella” twitiyle skandal sosyal medyada hızla yayıldı.
Ardı arkasına paylaşımlar yapıldı.
Kimi zafer kazanmış edasındaydı; çoğunluğu, yapılan saldırıyı kınayan direniş makamında.

Mesele çok boyutlu.
Ezan var.
Çav Bella var.
Siyaset var.
Sanat var.
Emperyalizm var.
Siber savaş var.
İzmir var içinde.
Bu hayasız saldırıda; bir iç karışıklık, bir savaş çıkaracak potansiyel var.

Henüz bir aydınlık bulmuş değiliz.
Buluncaya kadar rahat etmeyeceğiz.

Banu Özdemir’in kimliği ve CHP’nin ezanla ilişkisi nedeniyle CHP’liler olağan şüpheli.
Özdemir tutuklu.

Ezan yerine yayınlanan marşa şarkı diyenler var.
Böylece meseleyi küçültüyorlar.
Eylem, bir aymazın saçma sapan hareketi oluveriyor.
Hayır öyle değil.
Çav Bella şarkı değil bir marş.
Sosyalistlerin marşı.
Kızıl ordunun resmi marşı.

İşgal günlerinde minarelerden Yunan Milli Marşı okunsa…
İşte öyle bir eylem.
Ki onlar bile böyle bir şey yapmamıştı.

Olayı aydınlatmak, emniyetin, istihbaratın, hukukun öncelikli görevi.

Daha öncelikli görev; CHP’nin, İzmir’in.

Şüphesiz kınamalar önemli.
Bu noktada birlik güzel.
Yetmez.
Failler, hainler, anarşistler; her kim ise her kimden ise bulunmalı, tarihi bir ceza ile cezalandırılmalı.
İzmir’in düşmana verdiği cezadan daha ağır bir cezayla…
İlgili herkesin İzmir’e, İzmir’in millete borcu bu.

Haydi İzmir, dök düşmanı denize.

Yorum bırakın