KURAL

31 Mart 2024 – 4

Kural candır.
İnsan kendini güvende hisseder.
Ne zaman ne yapacağını ne yapmayacağını bilir.
Kuralı olmayan oyun yoktur.
Kural yoksa yapılan her ne ise eğlenceden ibarettir.

Bazıları var olan kuralları uygulamakta mahirdir.
Bazıları hem kuralı uygulamak hem kural koymak kabiliyetine sahiptir.

Recep Tayyip Erdoğan siyaseti kuralına göre uygulayan aynı zamanda kural koyan bir lider.
Uygun olmayan taleplere yıllarca hayır demeyi bildi.
Çok büyük badireleri yeni kurallar koyarak aşmayı başardı.
Sebebi olan hiçbir “hayır” cevabı ona zarar vermedi.

Cumhurbaşkanı’nın takdir gören bu vasfı zaman içinde maalesef aşındı.
FETÖ Darbe Girişimi, Korona Salgını, çevremizdeki çatışmalar, asrın afeti gibi yıpratıcı sınamalar kural temelli yönetim anlayışındaki aşınmayı artırdı.
Bunların her birinin ardından durumsal kararlar verilmesi gerekiyordu.
Dayanağı kural olmayan çok sayıda karar verildi.

Durumsallık kural temelli yönetimin önüne geçti.
Bir ucube talep olan EYT’lilerin emekliliğine uzun süre “Hayır” dedikten sonra bu yüzden “Evet” dedi.
Kur Korumalı Mevduat gibi çok zararlı olduğu anlaşılan bir girdaba bu nedenle girdik.
Ekonomi yöneticileri bu nedenle sık sık değişti.
Kamu kaynaklı sabit geliri olanlar arasında memurlar bu nedenle kayrıldı.
Özel sektör çalışanları göz önünde bulundurulmadan yapılan kamu çalışanı maaş düzenlemeleri toplumsal bir soruna bu yüzden dönüştü.
Cumhurbaşkanı’nın bu ülke için ifade ettiği anlamı en iyi bilen emekliler bu yüzden kırıldılar.
Yoksulluklarına rağmen Cumhurbaşkanı’nın kurduğu geleceğe inanan kenar mahallelerin heyecanları bu sebeple yıprandı.

31 Mart 2024 seçimlerine durumsal kararlarla kendi durumlarını kıyaslayanlar damga vurdu. Durumuna rağmen sandığa gidip Cumhurbaşkanı’na zarar vermek istemeyenler sonucu belirlediler.
Durumsal kararlar nedeniyle oluşan boşlukları dolduranlar kazandılar.
Unutmamak gerekir ki onlar da büyük bir tuzağa düştüler.
Olmadık vaatlerle mahalli müşterek ihtiyaçlar için kendilerine tahsis edilen bütçeleri daha işe başlamadan harcadılar.

Fakat 14 Mayıs sonuçlarından Cumhurbaşkanı gerekli dersleri çıkarmıştı.
Recep Tayyip Erdoğan 28 Mayıs seçimlerinden sonra kural koduna yeniden döndü.
Adı kuralla özdeş Mehmet Şimşek’i göreve getirdi.
Kendi görüşlerine aykırı olsa da kuralların çalışmasının yolunu açtı.
Hükümeti mevzuat esaslı yönetecek bir kabine kurdu.
Gazze soykırımının da etkisiyle uluslararası politik duruşunu bile değiştirdi, Sisi’nin elini sıktı.
Oy getireceğini bildiği halde şartlara aykırı olduğu için emeklilere bir müjde vermedi.
Yeniden Refah Partisi’nin aşırı ve aykırı taleplerini kabul etmedi.

Bu dönüşümün neticeleri henüz somutlaşmadan yerel seçim yapıldı.
Neticeler somutlaşmış olsa sonuç çok farklı olabilirdi.

Bir seçim kazanma dehası olan Recep Tayyip Erdoğan bu seçimi kaybetti.
Ama yenilenmiş tutuşuyla bundan sonra da kazanacağından emin.
Bir yol kazası olmazsa herkes emin olsun.

Ne diyordu Nietzsche?
“Bizi öldürmeyen şey güçlendirir”

Yorum bırakın