Kentliler, büyük bir doğallıkla, bu yapının önünden, her gün geçip giderler.
Yeryüzünde herkes olduğu yerde donup kalacaktır.
Bir mitralyözden çıkan kurşunları andırır bakışları.
Coşku içinde seviştikleri görülür başakların.
İnsanı yalnızlaştıran sürgün türküleri yakılır yeryüzünde.
Yeryüzünün yorgunluğu geçiyor hepimize.
Mavilik, daha hızlı koşar atlardan.
nuri pakdil
Nuri Pakdil’den Altı Çizili Cümleler
Kalbimde, yaşarken ölen insanların bedenleri…
Yazı, ezen sınıfı ezmek için yazılır.
Duadan sonra Arş’a en yakın duran, boyun eğmeyen edebiyattır, İblis’e
Silah başına! demek de, “yazı masasına oturup yazı yaz!” demektir.
Yöneticinin gözüne koltuk tozu kaçınca, ulusunu tanıma olanağı yok.
Öyle demez mi Exupery, “İnsan olmak, sorumlu olmanın ta kendisidir.”
Ekin Ekiyoruz
“Çünkü küçük cümleler, birbirine ulana ulana uzun bir cümle olur.’’
Nuri PAKDİL
Bir salgın. Her şey altüst. Normaller anormal. Anormaller normal.
Her şeye rağmen, zaman geçiyor.
Her yere kelimelerden tohumlar ekiyoruz.
Gündem hemen üstünü kapatsa da seri ürüyor cümleler.
Üzerleri örtülü, var olmaya devam edecekler.
Hasat mevsimine kadar.
Vakit saat gelince herkes, faydalanacak.
Siyaset, sosyoloji, psikoloji… Hikaye, film, tiyatro, belgesel, resim, müzik…
Hayatla yeniden buluşacak cümlelerimiz.
Erken bir hasat yapayım istedim.
Bir şey denedim.