İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın, Münih Güvenlik Konferansı’da katıldığı oturumun kafa sesi eşliğindeki tercümesinde, bu bölüm son. Değerlendirmemi daha sonra yapacağım.
Okumaya devam etpolitika
Esad’ı Gözleri Gibi Koruyorlar
(Mart 01, 2020 baytarisak.blogspot.com)
1937’de Tikrit’te doğdu.
1968’den itibaren fiilen 1979’dan sonra resmen Irak Devlet Başkanı oldu.
Sonradan yalan olduğu anlaşılan Kimyasal Silah iddialarıyla; önce iktidarından sonra canından edildi.
Baas rejimi, Ortadoğu siyaseti ve asabiyetin doğurduğu liderdi.
Merhametli, insancıl, adil olduğunu kimse iddia edemez.
Yine de ne Hitler, ne Şaron, ne Bush, ne de Esad kadar zalimdi.
Propaganda çarkları bütün insanlığın zihnine Saddam’ı; diktatör, zalim, leş olarak kazıdı.
AB Katılım Sürecini Dondurmazsanız Namertsiniz
(Aralık 17, 2014 baytarisak.blogspot.com)
Paralel Devlet girişiminin medya ayağına operasyon yapıldı. Bu operasyonu sorunlu ve yetersiz buluyorum. Daha sahih, daha etkili, daha kalıcı bir hamleyle bu ademler temizlenmeli. Temizlenmeli derken, Alman Hitler, İtalyan Musolini, İspanyol Franco gibi yakarak katletmekten bahsetmiyorum. Medeni, adil bir temizlemeden bahsediyorum. Suçu sabit olan herbiri net ve adil bir cezaya çarptırılmalı. Bir an önce. Hemen. Hatta geç kalıyoruz.
Okumaya devam etGiden Ok Gerilen Yay
(Mayıs 8, 2007, baydaroglu.blog.com)
Kendi evrenimiz dışındaki hayatı yakalayan çeşitli meslekler vardır. İşin doğası gereği bir çok insanla yüz yüze olurlar. Misal; taksiciler.
Bugün 4 taksiye bindik. Serde merak var ya sorduk?
Okumaya devam etAllah’tan Elinde Fırlatacak Birşey Yok!
(Ağustos, 27, 2006, baydaroglu.blog.com)
Lübnan’a asker gönderme konusunda hükumet henüz bir karar almış değil. BM’nin yaklaşımı ve bölgede kesin ateşkes şartlarının oluşması bekleniyor. Talep edilen şartlar gerçekleşirse muhtemelen asker gönderme kararı alınacak. Alınan karar meclise gönderilecek ve eğer meclis onaylarsa Lübnan’a asker gönderilecek.
Okumaya devam etKaraoğlan
(Mayıs, 31, 2006, baydaroglu.blog.com)
Karaoğlan, milyonların kalbinde tahtı var. Milyonlarcamızın zihninde hiç bir izdüşüme sahip değil. Biz çocukken o gençti; binlerce gencin hiç yere heba edildiği zamanlarda. Genç olduğumuzda o artık yaşlanmıştı. Heyecanları, beklentileri, hareketleri, duruşu, konuşması herşeyi yavaşlamıştı. Kendisinin de yakalamayı beklemediği bir fırsatı, iktidarı yakalayıvermişti. Afallamıştı. Halet-i ruhiyesine mütenasip bir yönetim sergiledi. Unutulmayacak ve hatırlanmak istenmeyen bir devre imza attı.
Okumaya devam et