Putin; O Kadar da Uzun Boylu Değil, Hop!

Haçlılar
M.S. 1199, Kral Richard, katliamcı ve yağmacı haçlı artıklarıyla Akka’dan dönüyor. İki asker kavga eder. Kral duruma şahit olur. Bir diyalog başlar.
Kral: Cesur ve dürüst asker… Duymak istemeyeceğim bir şeyi söyleyecek kadar cesur musun? Kutsal seferimizle ilgili görüşün nedir? Tanrı, verdiğim kurbandan memnun olacak mı?
Asker: Hayır, olmayacak.
Kral: Neden böyle söyledin?
Asker: Akka’daki katliamdan dolayı efendim.
Kral: Konuş!
Asker: 2500 Müslümanı; erkekleri, kadınları, çocukları sürü olarak önümüze kattık. O sırada ayaklarımın altında, elini bağlamış genç bir kadın, bana baktı. Gözlerinde korku yoktu. Öfke yoktu. Sadece acıma vardı. Emir verdiğinizde kılıçlarımızın başlarına ineceğini biliyordu. Orada Allahsızlık yaptık. Hepimiz, Allahsızdık.

Okumaya devam et

Yunanistan, Yunanistan Değildir

  • Amerika Birleşik Devletlerinin temsil makamında bulunduğu Batı; Yunan ilmi, Roma aklı ve Hristiyanlık dinini kendi çıkarları için ehlileştiren yağmacı bir güruhtur. Kutsal hayat (!) bu güruhun hayatıdır. Çemberin dışında kalanların hayatı da ölümü de bir sivrisinek kadar önemli değildir. Zira onlar açısından sivrisinek ve öteki insan arasında zerre kadar fark yoktur.
Okumaya devam et

Çin

(Mart 21, 2020 baytarisak.blogspot.com)

undefined

Şubat’ın ilk hafta sonu Safranbolu’daydık.
Çin, Wuhan, Corona…. bu üç kelime henüz aynı anlama geliyordu.
Kaldığımız pansiyonda birkaç çekik gözlü vardı.
Tedirginliğimizi fark eden pansiyon sahibi; “çekinmeyin bunlar Çinli değil Tayland’lı” diye açıklama yaptı.
Çekik gözlülerden herkes kaçıyordu.
Bu nedenle Çinli olmayan çekik gözlüler, dijital çantalarından “Ben Çinli Değilim” mesajları yayınlıyordu.

Okumaya devam et

Esad’ı Gözleri Gibi Koruyorlar

(Mart 01, 2020 baytarisak.blogspot.com)

undefined

1937’de Tikrit’te doğdu.
1968’den itibaren fiilen 1979’dan sonra resmen Irak Devlet Başkanı oldu.
Sonradan yalan olduğu anlaşılan Kimyasal Silah iddialarıyla; önce iktidarından sonra canından edildi.
Baas rejimi, Ortadoğu siyaseti ve asabiyetin doğurduğu liderdi.
Merhametli, insancıl, adil olduğunu kimse iddia edemez.
Yine de ne Hitler, ne Şaron, ne Bush, ne de Esad kadar zalimdi.
Propaganda çarkları bütün insanlığın zihnine Saddam’ı; diktatör, zalim, leş olarak kazıdı.

Okumaya devam et

Batının Çaldıklarını Almaya Gidiyorlar

(Şubat 29, 2020 baytarisak.blogspot.com)

undefined

Filistin, Afganistan, Irak, Suriye… Dünyadaki mültecilerin çok önemli bir kısmı bu ülkelerden.
Bu ülkelerin ürettiği göçün istikameti batıya doğru. Vatanlarında yaşam imkanları kalmadığından yola düşüyorlar. Türkiye’yi geçici bir sığınak olarak değerlendiriyorlar. Batı ülkelerine ulaşmak için inanılmaz riskler alıyorlar. Adeta ölüm kalım savaşı veriyorlar.  

Okumaya devam et

Takmıyoruz

(Şubat 21, 2020 baytarisak.blogspot.com)

undefined

Korona. İdlib. Şehitler. Mülteciler. Rusya. Kudüs. Filistin. Ekonomik dar boğaz. Alman Irkçıları. Deprem. Uçak kazaları. Kahtı Rical.

Her taraf herkesi allak bullak edecek olaylarla dolu. 
Ama çok umurumuzda değil.
Atakan’ı takip ediyoruz.
Survivor izliyoruz. 
Reynmenle coşuyoruz.
Kayak yapıyoruz.
Küfür ediyoruz.
…. 
Takmıyoruz. 
Yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız…  bir şeyler üzerimizde anti depresan etkisi yapıyor.

Doktorumuz ne ya da kim bilmiyorum ama iyi ki var. Olmasa halimiz haraptı. Fıkra gibi geçinip gidiyoruz.

Kafama takmıyorum

Mesleğe yeni başlayan genç doktor ilk kez göreve başlayacağı memleketi Trabzon’a doğru yola çıkmış.

Gelen hastalara doğru teşhisi yapabilecek miyim, doğru ilacı yazabilecek miyim diye heyecandan yerinde duramıyormuş.
Görev yapacağı köyün sağlık ocağına gitmiş yerleşmiş.
Ertesi gün hastalarını beklemeye başlamış.
İlk hastası yaşlı Temel gelmiş.
Tanıdığı birini görünce mutlu olmuş genç doktor.
Kısa bir sohbetten sonra Temel’i muayene etmiş, şikayetlerini dinlemiş.
Temel ishal olduğunu tuvaletten çıkamadığını anlatmış.
Genç doktor ilacı yazacak ama ilk günün heyecanıyla ilacın ismi bir türlü aklına gelmemiş.
Yanlışlıkla depresyon tedavisinde kullanılan bir ilaç yazmış.
Bu ilaç kullanan kişinin mutlu olmasını hiç bir şeyi kafasına takmamasını sağlıyormuş.
Aradan bir süre geçtikten sonra Temel’i merak edip köyün kahvesine gitmiş.
Bakmış Temel kahvehanedekileri gülmekten kırıp geçiriyor.
Şakalar, fıkralar, komiklikler…
Temelin yanına gidip sormuş;
-Temel emice, ishal durumun nasıl?
– İshalim eskisi gibi uşağım.
 Her yerimi bok götürüyor ama hiiç kafama takmayrum!